28 Ocak 2009 Çarşamba
Gazete küpürünü görmek için tıklayınız!
Bugün uçaklardan savrulan tonlarca bomba, hiçbir kaide tanımadan, canlı cansız ayırt etmeden ölüm kusuyor. Osmanlılar zamanında, savaşta muharip olmayanlar öldürülmez; ağaçlar kesilmez; ekinler yakılmaz; sular zehirlenmezdi.
Eski hukukumuza göre harbi, hükümdar veya onun vazifelendireceği bir kumandan idare eder. Kumandanın meşru emirlerine şartsız uymak mecburîdir. Düşman şehri kuşatılınca, önce İslâmiyete davet edilir. Kabul etmezlerse, cizye karşılığı İslâm devletinin vatandaşı olmaları istenir. Bunu da kabul etmezlerse, harb kaçınılmaz olur.
Düşman ordusu kuvvetli ise, mal vererek sulh yapılabilir. Savaşta muharip olmayanlar öldürülmez. Ağaçlar kesilmez; ekinler yakılmaz; sular zehirlenmez. Ancak kumandan lüzumlu görürse, düşmanı zaafa uğratmak için bunlar da câiz olur. Harb kızışınca, askeri teşvik için kumandan “Yağma!” diye bağırabilir. II. Viyana Kuşatması’nın hüsrana uğramasının bir sebebi de, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın askere yağma izni vermemesiydi.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa