Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Kültür Topluluğu'nun Blog Sayfasına Hoşgeldiniz. Hoşça vakit geçirmeniz dileğiyle...
Arkadaşlar Facebook Grubumuza da bekleriz.

17 Eylül 2012 Pazartesi

Abdurrahman Es-Sufi

Abdurrahman Es-Sufi (10 yy. Astronomu)

Gökyüzü, göz kamaştırıcı güzelliği ile eski çağlardan beri insanoğlunun merakını celbetmiş, dolayısıyla astronomi ilmi de en eski ilim dallarından biri olmuştur. Ve bu ilim dalı, ehemmiyetini artırarak günümüze kadar gelmiştir. Fakat astronomi, birçok ilim dalında olduğu gibi batıya maledilerek, İslâm'ın bu konudaki katkıları gözardı edilmiştir.

Bugün artık ne kadar örtbas edilmeye çalışılırsa çalışılsın, batı dünyasının içinde hakperest sesler yavaş yavaş yükselmeye başlamıştır. Astronomi Now isimli derginin Mart/93 sayısındaki itiraf şöyle başlıyor:

Müslüman ilim adamlarının, bugünün astronomisi için yaptıkları, çoğu zaman gözardı edilmekte ve onlara lâyık oldukları değer verilmemektedir. Halbuki, 5. asırdan itibaren eski klasik medeniyet çökmeye yüz tutmuş, daha sonra, İslâm âlimleri ilim ve araştırmayı ellerine alarak, günümüzün modern biliminin üzerine oturtulduğu 'tecrübî ilim' metodunu başlatmışlardır. Meselâ, es-Sûfî (903-986), halife el-Me'mun'un 820 yılında kurduğu rasathanenin üyesidir. Bu rasathane, mükemmel bir kütüphaneye sahipti ve burada Batlamyus'un yıldız kataloğu da bulunmaktaydı. 1175'de Arapçadan diğer dillere tercüme edilinceye kadar batının bu kitaptan haberi bile yoktu. Ayrıca, Bağdat'taki bu okulda İslâm âlimleri, Orta Çağın en önemli astronomi aracı olan usturlabı icat etmişler ve geliştirmişlerdir. Es-Sûfî'nin arkadaşı El-Battânî, kendi yıldız katalogu ile listesini geliştirmiş ve bunları, ''Yıldızların Hareketleri'' isimli kitabında toplamıştı. Es-Sûfî'nin kendi yazdığı meşhur kitabında ise (Ürabgrafya), ölçümler yıldızların parlaklıklarına göre yapılmış ve mükemmel bir şekilde kategorize edilmiştir. Yıldızları parlaklıklarına göre listelemeye teşebbüs eden ilk insan Hipparchos'tur. Hipparchos, yıldızları en parlağından en sönüğüne doğru altı kategoriye ayırmıştı. Es-Sûfî böyle eski bir araştırmaya güvenmiyordu, özellikle bu yazıların tercümeleri de çok berbattı.



Onun gözlemleri, kendi seçtiği yüksek bir noktadan çıplak gözle yapılan gözlemlerdi ve yıldızları teker teker ele almıştı. Es-Sûfî ve el-Battânî gibi İslâm astronomlarının bu ilim dalına getirdikleri en büyük katkıları, bütün yıldızları anlamak istemeleri ve mesafelerini hesaplama gayretleridir. Günümüzde astronomi ile uğraşan bilim adamlarının kullandığı birçok yıldız ismi Arapçadır. Meselâ bunlardan bazıları: Rigei, Betelgeuse, Zeneb ve Alcor. Bu isimler İslâm kültürünün canlı şahitleridir.

Derginin anlattıklarına birkaç şey daha ilave etmek gerekirse; Ali b. İsa el-Harranî, Ebu Hanife ed-Dineverî ve Battânî gibi âlimlerin yaptığı çalışma ve gözlemleri tamamlayan es-Sûfî, düzeltmek ve kendi gözlemlerini de ilave etmek suretiyle astronomide yeni bir dönem başlatmıştır.

Bazı araştırmacılara göre o, modern çağa tesir eden üç büyük astronomi âliminden biridir.

Es-Sûfî, İslâm astronomi ilminin terminolojisini de meydana getirmiş ve bu terimler İslâm ve batı astronomları tarafından kullanıldığı gibi, bunlardan doksandördü modern astronomi literatürüne de girmiştir.

Abdurrahman es-Sûfî'nin ayrıca astronomi aletlerinin ve enstrümental tekniklerinin geliştirilmesinde de önemli yardımları olmuştur.

                                                                       Abdurrahman es-Sûfî'nin birçok batılı astronoma tesir ettiği de bilinmektedir. 13. yüzyılda Castilla-Leon kralı X. Alfanso'nun hazırlattığı Libros del Saber de Astronomla adlı dört kitaptan oluşan İspanyolca ansiklopedi, onun Kitabü şuveri'l-Kevakıbi'ş-şatibe'siyle diğer Müslüman astronomi âlimlerinden alınan bilgilere dayanılarak hazırlanmıştır.

Ayrıca 15 ve 16. asırda Viyana ve Nürnberg'deki ilim çevrelerinin de ondan faydalandıkları bilinmektedir. Ayın bir krateri de, modern astronomi literatüründe onun adıyla anılmaktadır.(Azophi)

Evet, gözlerimizi batı âfâkından ziyade kendi içimize çevirdiğimiz takdirde batının birçok yalancı mumlarına karşılık, kendi içimizdeki nice parlak yıldızları keşfedeceğimize inancımız sonsuzdur.

Kaynaklar

- Astronomi Now, March 1993. sh.

-İslâm Ans. C. 1, "Abdurrahman es-Sûfi" maddesi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder