Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Kültür Topluluğu'nun Blog Sayfasına Hoşgeldiniz. Hoşça vakit geçirmeniz dileğiyle...
Arkadaşlar Facebook Grubumuza da bekleriz.

1 Haziran 2012 Cuma

1921-22'den önce Nazım


1922de ; Rusya'ya geçmeden , sosyalizm, marksizm ile tanışmadan önce 1921 li yıllarda yazdığı bir kaç şiir.
SEKİZ YÜZ ELLİ YEDİ

İslâmın beklediği en şerefli gündür bu;

Rum Konstantaniyye'si oldu Türk İstanbul'u!

Cihana karşı koyan bir ordunun sahibi,

Türkün genç padişahı, bir gök yarılır gibi

Girdi "Eğrikapı"dan kır atının üstünde;

Fethetti İstanbul'u sekiz hafta üç günde!

O ne mutlu, mübarek bir kuluymuş Allahın...

"Belde-i Tayyibe"yi fetheden padişahın

Hak yerine getirdi en büyük niyazını:

Kıldı Ayasofya'da ikindi namazını.

İşte o günden beri Türkün malı İstanbul,

Başkasının olursa, yıkılmalı İstanbul.
Nazım Hikmet
Ağa Camii 
havsalam almıyordu bu hazin hali önce
ah, ey zavallı cami, seni böyle görünce
dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım;
allahımın ismini daha çok candan andım.
ne kadar yabancısın böyle sokaklarda sen!
böyle sokaklarda ki, anası can verirken,
işıklı kahvelerde kendi öz evladı var...
böyle sokaklarda ki, çamurlu kaldırımlar,
en kirlenmiş bayrağın taşıyor gölgesini,
üstünde o*****lar yükseltiyor sesini.
burda bütün gözleri bir siyah el bağlıyor,
yalnız senin göğsünde büyük ruhun ağlıyor.
kendi elemim gibi anlıyorum ben bunu,
anlıyorum bu yerde azap çeken ruhunu
bu imansız muhitte öyle yalnızsın ki sen
bir teselli bulurdun ruhumu görebilsen!
ey bu caminin ruhu: bize mucize göster
mukaddes huzurunda el bağlamayan bu yer
bir gün harap olmazsa türkün kılıç kınıyla,
baştan başa tutuşsun göklerin yangınıyla!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder