Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Kültür Topluluğu'nun Blog Sayfasına Hoşgeldiniz. Hoşça vakit geçirmeniz dileğiyle...
Arkadaşlar Facebook Grubumuza da bekleriz.

12 Mayıs 2012 Cumartesi

İskender Pala Klasiği..

  • - Ey göz! Sen ikisin ben birim İki kişinin bir ferde saldırıp onu öldürmesi zulüm değil de nedir? Şimdi ağla o halde; etiğin zulmün cezasını çek bakalım
  • Aşk bakmakla güzelleşir, Konuşmakla zenginleşir, Dokunmakla bozulur.
  • Beni aşkın yağmur olup yağdığı, zamanın aşka kurulduğu, aşkın zekât olarak verildiği coğrafyalara götürsünler istiyorum.  
  • Hüzün, bir hazin kelime... Ayrılık gibi, hicran gibi; ama mutluluk gibi de. Bazen bir gözde görürüz onu, bazen bir yüzde. Bazan bulutlarla gelir, bazen lodoslarla. 
  • Aşk, kelimesinin bir anlamıda sarmaşık demek. Nasıl ki bir sarmaşık bir ağacı çepeçevre sarıp, onun dış dünya ile ilişkisini keser ve sardığı ağacı bir süre sonra kurutursa, aşk da sardığı tuttuğu kişiyi çevresinden koparır ve bir süre sonra o ağaç gibi kurutur...
  • ..Ne bitmez arzularımız vardır bizim, ne doymaz isteklerimiz..Her vardığı durakta bir sonraki durağı özleyerek geçen fani bir ömür..
  • Yokluğunda kaybettik önce varlığımızı ve sonra yok eyledik aklımızı da. Hasretinle akan zamanlarda cevherimiz özden,madenimiz mıknatıstan ayrıldı..
  • Her gözyaşının ayrı bir anlamı vardı. Her damlanın hangi zamanda, hangi mekânda, hangi kişiyle paylaşıldığı önemliydi. Gözyaşları ne kadar çok şeye tercümanlık yapıyordu! Damladığı, süzüldüğü, aktığı veya kana dönüştüğü zaman, hep ayrı manaları vardı. Gözyaşları gizli duyguları açığa vuran mektuplar gibiydi. 
  • Duygular düşüncelere hakim olunca başlardı aşk..Düşünceler duyguları,yönlendirirken sevgiden bahsetmek kadar yalancılıkta olmazdı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder