Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Kültür Topluluğu'nun Blog Sayfasına Hoşgeldiniz. Hoşça vakit geçirmeniz dileğiyle...
Arkadaşlar Facebook Grubumuza da bekleriz.

17 Mayıs 2012 Perşembe

Sosyalizm

Sosyalizm ne demektir?
ž  Sosyalizm veya eski adıyla iştirakiyye(katılımcılık) ya da diğer bir anlamıyla toplumculuk;
ž  iktidar ve üretim araçlarının halk tarafından kontrol edildiği bir toplum fikrine dayanan düşünce sistemidir.
ž  Ekonominin küçük bir aristokrat, zenginler sınıfı ya da kapitalist bir sınıf yerine geniş kitlelerin yararına işletilmesi gerektiği savunan yönetim biçimidir.
ž  Oxford sözlüğüne göre sosyalizm, üretim araçları, sermaye, arazi, emlak vs.nin mülkiyet ve denetiminin bütün topluma ait ve bunların yönetim ve bölüşümünün herkesin yararına olmasını savunan sosyalist örgütlenme kuramı ya da politikasıdır.
ž  Yapılan bir diğer tarife göre sosyalist düzende şu üç unsur bulunmalıdır: a) üretim araçlarının (geniş çapta) topluma mal edilmesi, b) üretimin insan ihtiyaçlarına göre ayarlanması, c) bunların tümünün demokratik bir yolla ele geçirilmesi.
ž  Özel mülkiyeti reddeden, kolektif mülkiyeti tercih eden, liberalizmin kişiye önem veren yaklaşımını kabul etmeyen ve genel olarak iktisadi tarafı ağır basan bir sistem.
ž  Sosyalizm sınıfsız bir toplumun oluşturulması amacıyla devrim ya da toplumsal evrimle örgütlü bir emekçi sınıf kurulmasıyla bağlantılıdır.
ž  Sosyalist gruplar arasında büyük farklılıklar olmakla birlikte neredeyse hepsi toplumun seçkin bir azınlığa hizmet etmektense halk çoğunluğuna hizmet eden bir iktisat bilimi ile birlikte dayanışma prensiplerine göre işleyip eşitlikçi toplumu savunarak sanayi ve tarım işçileriyle birlikte mücadele etmeyi savunurlar.
ž  Sosyalizm Marksist teoride ise kapitalizm ile komünizm arasında bir geçiş basamağı olarak görülmektedir.
ž  Karl Marx tarihsel materyalizm açıklamasında sosyalizmi toplumun kapitalizmden sonraki komünizmden önceki aşama olarak değerlendirir.
ž  Komünist toplum Marx’a göre ikiye ayrılır: Sosyalist toplum ve komünizm.
ž  Sosyalist toplum komünist toplumun ilk yani alt evresi komünizm ise son ve en üst evresidir.
Sosyalizm kökenini nereden almaktadır?
ž  Sosyalizm kökenlerini sanayileşme dönemindeki aydınlanma düşüncesinde dile getirilen siyasal ve sosyal eşitlik isteğinden almıştır.
ž  Giderek artan bir şekilde modern demokrasilerde de sosyal reformlar üzerine yoğunlaşılmaya başlanmıştır.
ž  Terimin ilk kullanılışı 19. yüzyılın başına kadar gider. İlk kez 1827’de İngiltere’de, Robert Owen’ın takipçilerini adlandırmak için kullanılmıştır.
ž  Fransa’da, yine özgönderimsel olarak, 1832 yılında l’Encyclopédie nouvelle’deki Saint-Simon, ardından Pierre Leroux ve J. Regnaud’un fikirlerinin takipçisi olanlar için kullanılmıştır.
Robert Owen, (1771-1858) Galli reformcu ve sosyalist
       İngiliz iş adamı işletmelerinde işçilerine verdiği değer ve sosyalist fikirleriyle ortaya çıkmış.
         Amerika’da sosyalist fikirlerinin bir denemesi yapılmış ancak sonuç alınamamış
         1830larda İngiltere’de işçi sendikalarının kurulmasına katkı sağlamış.
ž
19. yüzyılın ortalarından günümüze kadar dünya üzerinde etkinliğini ve önemini sürdüren sosyalizm akımı, büyük ölçüde Karl Marx (1813-1883) ve onun yakın arkadaşı Frederich Engels (1820-1895) tarafından ortaya atılan görüşlerden ve onların geliştirdiği kuramdan esinlenmiştir. Marx ve Engels, kendilerinden önceki sosyalistlerin aksine kapitalizmi eleştiriden önce kapitalizmi anlayabilme ve açıklayabilme ile işe başlamışlar; toplumsal değişimi ve evrimi tarih içinde açıklayıcı bir kuram geliştirmeye çalışmışlardır. Marx ve Engels 1846’da “Komünist Manifesto”yu yayınlamışlardır ki daha sonraki bütün dönemlerde bu bildiri sosyalistlerin başucu kitabı olmuştur.
Sosyalizmin Fraksiyonları
ž  Sosyalizm asıl nihai şeklini Karl Marx’ın bilimsel sosyalizmi ile almıştır. Bilimsel sosyalizm, marksizm olarak da ifade edilmektedir.
ž  Esasen sosyalizm, kapitalizme bir antitez olarak gelişmiştir. Sosyalizmi tarihin ilk çağlarına kadar götürmek mümkündür. Ferdiyetçiliği reddeden Yunanlı filozof Eflatun bir tür aristokratik sosyalizmi savunmuştur.
ž  Eflatun’un sosyalizmi toplumun belirli bir kesimini ilgilendirmektedir. Bu bakımdan toplumun tamamına yayılma eğilimi göstermemiştir.
ž  On dokuzuncu yüzyıla gelindiğinde sosyalizmin; ütopik (hayalci), demokrasiyle bütünleşen ve ilmi bir karekter verilmek istenen tiplerinin ortaya çıktığı görülmektedir. Ütopik sosyalizm, Fransa ve İngiltere’de gelişme imkanı bulmuştur. Bu akımın ileri gelenleri Saint-Simon, Charles Fourier gibi düşünürlerdir. Ütopik sosyalistlere göre, özel mülkiyet, para ve rekabet gibi kapitalizme has müesseseler insanların, insanlar tarafından sömürülmesini sağlarlar. Bu sebeple, bunların kaldırılarak, yerlerine sömürmeye imkan tanımayan müesseselerin kurulması lazımdır.

Daha kapsamlı bir şekilde bakmak isterseniz aşağıdaki linke göz atabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder